Anne olmak ;Hayatta tarifi mümkün olmayan tek duygu  …
9 ay umutla beklenen  ve doğduğu anda bu mucizeyi ne yapacağımızı  bilmez Çaresiz
duygularımız.. Uykunuzu yemeğimizi tüm zevklerimizi bir kenara bırakırız ,
Onun için her şey onuniçindir artık...
Yüzünüze bakıp size  ilk gülümsediğinde dünyanın en büyük hediyesini almışsınız demektir.
Birde anne demeye başladığında hayat yeni bir anlam kazanır sizin için.
Günler bir telaşla geçmeye devam eder. ilk dişi, ilk adımı derken mucize elinizde büyür.
Ancak bazen hayat hep gelişim kitapları gibi gitmez. Farklı aksilikler asla benim başıma gelmez dediğimiz durumlar kapımızı çalar.
Dünya güzeli yavrunuz size bakmamaya televizyona dönen eşyalara fazla takılmaya iletişimden yaşıtları gibi haz almamaya başlar.
Oysa ne kadar güzeldir Arkadaşlarınızın bebekleri içinden en güzeli sizin bebeğinizdir. Gittikçe uykuları bozulmaya başlar.Gece uyanıp, uyumamaya başlar.
Adını söylediğinizde size bakmamaya başlamıştır. Bakışlarındaki sıcaklık ve mimikleri kaybolmaya başlamıştır. İçiniz CIZZ ediyordur; bir şey oldunu duşünüyor ancak bir türlü konduramıyorsunuzdur. Çünkü 1,5 yaşına kadar her şey yolunda gitmiştir. Ve çok akıllı olduğunu bilirsiniz.
Cep telefonundan istediği oyunu sizden daha kolay buluyordur. Müziğinden hangi reklamın başlayacağını anlayıp en köşedeki odadan salona koşuyordur.
Gündüz anane, babaanne hep içinizi rahatlatır."Babası da böyle geç konuşmuştu ondan,.der.Ama geceleri uyurken onu izler ve dualar edersiniz. Konuşma gecikir.

Yaşıtlarıyla Oynasın diye götürdüğünüz her yerde  o tek başına bir arabanın tekerleğini çevirerek tek başına kalmaya başlamıştır.
Elinden arabayı almaya çalıştığınızda sizi pes ettirecek bir öfke nöbeti ile karsılaşırsınız.
Artık çanlar çalıyordur ve bir şeyler yapmak gerekmektedir.
Alandaki Uzmanlar araştırılır. Önce nörolog, psikiyatrist, özel eğitim uzmanı, psikolog gibi birçok uzmana gidilir. Her defasında bir ümitle başka kapılar çalınır.

Şanslıysak bu belirsizliğin içinde doğru insanlar Karşımıza çıkar ve bu belirsizlikten kurtulmak için anahtarları bulmamıza yardımcı olurlar.
Önce kendimizi suçlarız Hamile iken keşke bunu yemeseydim. Keşke hiç televizyonu açmasaydım. sen onunla hiç oynamadın hep geç geldin gibi gibi
Ama bunun sebebi ne sadece  televizyon ne de ilgisizliktir. Eğer öyle olsa idi bakıcı ile büyüyen tüm çocuklarda görülürdü.
Artık dünya güzeli çocuğunuzun yaşadığı durumun adı bellidir. OTİZM
Tüm araştırmalara rağmen sebebi tam olarak bulunamamış. Bir nörapsikiyatrik sendrom dur.
Nedeni bilinmediği için ilaçla bir tedavisi tabi ki mümkün değildir.
 Bilinen en etkin tedavi şekli erken eğitimdir. Erken yaşta yoğun eğitim sürecine başlanan çocuklarda çoğu zaman problemleri çok büyük kısmı geride bırakılır. Çoğu zaman ilköğretim yaşına kadar yaşıtlarını yakalamış olurlar.
 Eğitimin doğru yeterli olması ve ailenin eğitimin bir parçası olması işlerin yolunda gitmesi açısından çok önemlidir.
 Sonuç olarak 17 yıldır bu işin içindeki bir uzman olarak; çocuğa ulaşmayı hedefleyen eğitim yöntemi, onunda bir çocuk olduğunu unutmayan yaklaşımlarla çok çocuğumun mucizesine şahit oldum. Sevgi ve umut yolunuzu hep açacaktır.
 

Hep çok sevdiğim bir şiiri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Erik ağacında narım ben,
Beklediğiniz zamanda,
Beklediğiniz gibi değilim,
Aynı doğaya aitim,
Aynı toprağa,
Aynı güneşe,
Aynı buluttan yağmura muhtacız,
Şaşırdınız tabi,
Erik ağacında nar,
Bende öyle,
İçimde binlerce tanecikler,
Ayrı ayrı odacıklar,
Geç olgunlaşıyorum,
Yalnızım,
Erik ağacına değil,
Toprağa değil,
Dalına ağırım,
Ama meyveyim erik ağacında da olsam,
Sizin ayrı ayrı yüzleriniz fikirleriniz,
Renklerinizle olduğu gibi,
Ne güzel ama değil mi?
Evet ağaçta şaşkın bende,
Sizin gibi,
Kimsenin tercihi değilim,
Benimde seçimim olamayacağını biliyorsunuz,
Ama erik değilim ben narım,
Erik ağacında,
Aynı doğaya ait,

Sn.Ülger Yaman
Özel Rehabilatasyon Eğitmeni  ve Müd.
Yaman Özel Rehabilatasyon Merkezi