Bir erkeği kendinize bağlamanın tek yolu huzurdan geçer.
Gizli bir yaptığından ve yakalanmak korkusundan dolayı “ Ten Kokusundan”,
Telefonlarını sessizde tutmasından,
Telefonların ortalıkta artık gözükmeye özen gösterilmesinden veya ters tutulmasından,
Giyim tarzındaki değişiklikten,
Kendine daha özen göstermeye çalışmasından,
Spor’a gitmeye başlamasından,
Sabahları unuttuğu parfümleriyle tekrardan kullanmaya başlamasından,
Çok zeki ve aynı zamanda çekici güzel olabilirsiniz.
Fakat birçok ayrıntıya rağmen yaşadığınız aşklar bir noktadan ileri gitmiyor ise bir acaba aşağıdaki birkaç özellikler siz de var mı diye göz atmaya ne dersiniz?
çok çabuk kızabilen ve bir anda parlayan bir karaktere mi sahipsiniz.
ilk randevu da hemen kızdığınızı belli eden tiplerden misiniz;?
Erkeğinizin üzerinde üstünlük ve hâkimiyet kurma çabasında mısınız?
Giyim stiliniz veya saç stiliniz hep aynı mı?
Her tanıştığınız erkekte hep kusur buluyorsanız
O zaman değişmenin tam zamanı….
İlişkinizde " Amalar var ise " bilin ki huylu huyundan vazgeçmez.
Bu bay veya Bayan içinde geçerlidir.
Hiç kimseyi düzeltmeye kalkmayın; boşa kürek sallamış olursursunuz.
Onu olduğu şekliyle kabul edecekseniz devam edin.
Etmeyecekseniz İlerlemeyin.
İlişki paylaştığınız kişinin değerlerini ve kurallarını bilmek son derece çok önemlidir.
Bir ilişkinin kalıcı olmasının tek yolu “ alma değil verme fırsatıyla” oluşur. Kurallarınızı önceden belirleyin.
Sevgilinizden bir değişim isterken “ bunu yapmana dayanamıyorum” yerine; "tercih" kelimelerini kullanın. “Bunu yerine şöyle yapmanı tercih ederim.” gibi
İlişki biterse ne olura asla odaklanmayın.
Unutmayın ki neye odaklanırsa o eninde sonunda olur.
İlişkinin kalıcı olmasını istiyorsanız; asla o kişiyi tehdit etmeyin.
Kalıcı ilişkilerin tek sırrı budur.
İlişkinizi her gün yenilemek için o insanın neyini sevdiğinizi düşün ve odaklanın.
Bu sevgi de bağımlılık ve ...
Yaptığımız araştırmalara göre öğrendiklerimizi sizlerle paylaşmak istedik.
İlişki paylaştığınız kişinin kurallarını ihlal etmenizle beraberinde büyük bir geçimsizlik ve stres doğurur.
Hepimiz bir ilişkiye girdiğimizde sevgilimizin hoşlandığı tarafı kadar hoşlanmadığı tarafları da vardır.
İlişkide yaşadıklarımız olumsuzluklara karşı direniriz, güceniriz, reddedir iz ve en sonunda ise duygularımızı bastırırız.
İlişkide yaşadığımız olumsuzlar karşısında gücenme aşamasında, yanında hissettiğimiz yakınlık duygusunu da öldürürüz.
Duygusal anlamda ayrışmaya girdiğimiz de ise sevdiğimiz insandan artık fiziksel olarakta ayrılırız.
İçimizde açımızı hafifletmek için ise duygularımızı bastırmaya başlayınca ise heyecan ve...
Şimdi ki ;
Aşklar
Sms paketleri gibi
Haftalık veya aylık
Hep bir de her yöne olanlar var.
Hintli bir ermiş öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine d
önüp “insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş.
Öğrencilerden biri “çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince ermiş “ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız?” diye tekrar sormuş.
Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabi...
Neden acı çekeriz?
Canımızı kimler yakar?
Belki de,
-Değer verdiklerimizdir canımızı yakan, acı çektiren!
Belki de,
-Biz hak ediyoruzdur, fazlasıyla verdiğimiz için değer!
Değerin ölçüsü ne kadardır?
Kişiye göre nasıl ayırt edebiliriz bunu?
Bu kararları nasıl alırız?
Anlamamız gereken nedir?
Duymak istediklerimiz mi?
Yoksa, kendi bildiklerimiz mi?
Bugün böyle sorarız,
Hesaplaşır, savaşırız kendimizle
Yarın kaltığımızda yine her şey aynıdır.
Değişen tek şey geçen zamandır.
Yaşayın, dolu dolu
Seve seve
Kana kana yaşayın zamanı.
Ne giden geri gelir.
Ne de geldiğinde bıraktığı aynıdır...
"Birbirinizi sevin ama sevgiyi esaret yapmayın.
Sevgi ruhlarınızın kıyıları arasında gidip gelen deniz olsun.
Birbirinizin kadehini doldurun ama bir tek kadehten içmeyin.
Birbirinize ekmeğinizi verin ama aynı dilimi yemeyin.
Birlikte şarkılar söyleyip dans edin ama her birinizi yalnız olun.”Kâhil Gibran
Sevgilinizle buluştuğunuzda her şey mükemmel iken buluşma sonrası geçen zaman anlamsız sorun ve soğukluk yaşıyorsanız;
Sevgilinizle aradığınızda telefonlarınızı açmıyor, sms’lerinize cevap vermiyorsa ve size geri dönme zahmetinde dahi bulunmuyorsa;
Randevulaştıktan sonra randevusuna gelmiyor ve neden gelmediğine dair açıklayıcı bir nedeni yok ise;
Sizin bütün olumlu davranışlarınıza rağmen ilişkiniz anlamsız soğuk yaşıyorsa;
Her randevunuzda tedirgin davranışlar ve hareketler içerisine giriyorsa;
Sizi hiç kimseyle tanıştırmıyorsa;
Adını dahi koyamadığınız ilişki yaşıyorsanız;
Bilin ki siz Yedek sevgilisiniz;
Koyu verin gitsin…
Sevgiliniz veya hayat arkadaşınız hayatınızdan ansızın sizden ayrılma kararı alırsa, ne yaparsınız?
Önce yaşadıklarınızı sindirmeye, ne olduğunu anlamaya, filmin nerede koptuğunu düşünürken aynı zaman içerisinde büyük bir şok yaşarsınız. Şoku atlatır atlatmaz, onsuz da
bir hayatın var olduğunun farkına varmaya başlarsınız.
Bugüne kadar ertelediğiniz bütün planları hayata geçirmeye başlarsanız. Arkadaşlarınıza veya ailenize daha çok vakit ayırmaya başlar, onları da ne kadar ihmal ettiğinizin
farkına varırsınız. Dertleşir, hoşça vakit geçirmenin mutluluğunu yaşarsınız.
Onun için verdiğiniz her özverinin aslında sizi ne kadar üzdüğünün farkına varır, bir daha yapmama...
Her yaşanılan ilişki sonrası bizlere verdikleri kadar bizden alıp götürdükleri de bir o kadar fazladır.
Özellikle yaşanılmış kötü deneyimlerimiz ilişkilere bakış açımızı değiştirmekte, yeni ilişkilerde önyargıyla bakmamıza neden olmaktadır.
Kötü tecrübeler sonrası sabit fikirli, takıntılı veya beynimizin bir köşesinde “acaba” fikriyle ya karşımızdaki insana şans verir ya da yol veririz.
Oysa ilişkilerimize negatif başlamak yerine hem kendimize, yeni ufuklara açılırken şans vermeye, hem de karşımızdaki insana adil davranabilmek ve tarafsız olmayı öğrenebilmek en güzel yöntem sizce de değil midir?
En yakınımız, hayatımızda belirli bir yeri olan, vaktimizin ne büyük bölümünü ayırdığımız arkadaşımız, dostumuz…
Yüreğimizin en derinliklerini bilen, sırdaşımız, arkadaşımız…
Bir anlamda bir yarımız…
Öylesine kuvvetli örülmüş ki güven bağları…
Aklımızın ucundan bile geçemez “ İhanetleri”
Oysa en yakınımız en büyük düşmanımızmış…
Yürek hisseder ama konduramayız?
Düşüncelerimize bile kınar,
Kendi kendimize kızar sitem ederiz…
O düşüncemiz bile biraz daha yakınlaştırır bizi dostumuza…
Oysa aşikârdır her şey…
Sizi kıskanan, sizin ondan bir ilerde olmanıza bile dayanamayan<...
Bir gizli ilişkiniz vardır, uğruna verebileceğiniz birçok bedel, özveri, sorumluluk üstenmişsinizdir. Seviyorsunuz ya önemli olan budur. Sevgilinizin de aynı duygular içerisinde olduğu düşüncesi bile sizin için yeterlidir.
Oysa yaşanılan aşk dedikoduları yayılmaya başladığında, her şeyin bir hayalden ibaret olduğu gerçeği yüzünüze tokat gibi çarpar. Çünkü erkek senin ona hissettiğin kadar güçlü duygular hissetmiyordur.
Kendi geleceği, işi, unvanı, hatta hayatı bile senden daha önemlidir. Hatta o, senin onu ayarttığın düşüncesi içerisine bile bir an girebilir.
Seninle hoş vakit geçirmeye, yatıp kalkmayı, heyecan duymaya, senin güçlü aşkını ...
Aşkı Bulmanın Yolları
Richard Templar aşkı bulmanın on iki yolunu “Aşkın Kuralları” adlı kitabında şöyle anlatıyor.
1.Kendiniz Olun
2.Yeni bir ilişkiye yaralarınız sarılmadan yeni aşklara yelken açmayın
3.Yalnız kalma korkusu yenin
4.Doğru adamı tanımak için içgüdüsel hislerinize güvenin ve kulak verin.
5.Sizi güldüren adamı seçin
6.Hatalarınızdan ders alın
7.Ne kendinizi ve ne başkasını değiştiremeyeceğiniz gerçeğini kabul edin.
8.İlişkiler sadece seksten ibaret olmadığı gerçeğini kabul edin.
9.Size kendinizi özel hissettireni tercih edin.
10.Oyun oynamayın
11.iyiliği yapın, acımasız olmayı da bilin
12.ilişkide ortak ama&cce...
Eski sevgilinizden bahsetmeyin,
Eski kız arkadaşları hakkında soru ve muhabbette girmeyin,
Kendinizden şikayetçi olmayın,erkekler güçlü kendine güveni olan kadınlardan hoşlanır.
Bütün hayatınızı biranda anlatmaya kalkmayın;gizem ve merak en güzellidir.
İlk randevu, ilk buluşma ve bırakacağınız intiba çok önemli. Yapılan araştırmalara göre buluşmanızın alehinize dönmesi için altı kuralla dikkat.
Gerginliği bir kenara bırakın ve gülümseyin,
Cildinizin aşırı bronz gözükmesinden daha çok doğal ten renginizin görüntüsü daha önemli,
Aşırı makyaj yerine sadelik ve doğal bir makyaj tercih edin.
Aşırı dekolteyi tercih etmeniz yerine gizli dekolte akıllara daha çok kazınacaktır.
Örneğin: Buluşmada tercih edeceğiniz beyaz gömleğin ilk iki düğmesinin açık kalması gibi gizli ve estetiği olan detaylar,
Ve son olarak seçmiş olacağınız çanta büyük olması yerine ince,zarif ve küçük olmasına özen g...
1 - Aşk isyancıdır, sevgi kabullenici
2 - Aşk devrimcidir, sevgi statükocu
3 - Aşk serttir, sevgi yumuşak
4 - Aşk şiddettir, sevgi şefkat
5 - Aşk yabancıdır, sevgi tanıdık
6 - Aşk sekstir, sevgi sarılıp yatmak
7 - Aşk tendir, sevgi ruh
8 - Aşk yolcudur, sevgi hancı
9 - Aşk ‘an’dır, sevgi asır
10 - Aşk ‘sen’dir, sevgi ‘siz’
11 - Aşk entrikadır, sevgi dürüstlük
12 - Aşk yangındır, sevgi su
13 - Aşk risktir sevgi sigorta
14 - Aşk özgürlüktür, sevgi bağlılık
15 - Aşk ‘petrus’tur, sevgi ‘buzbağ’
16 - Aşk ‘viagra’dır, sevgi padişah macunu
17 - Aşk ‘k...
Akıllı erkek + akıllı kadın = aşk
Akıllı erkek + aptal kadın = ilişki
Aptal erkek + akıllı kadın = evlilik
Aptal erkek + aptal kadın = hamilelik
MUTLULUK
* Bir erkekle mutlu olabilmek için onu çok iyi anlamak ve az sevmek gerekir.
* Bir kadınla mutlu olabilmek için onu çok sevmek ve anlamaya çalışmamak gerekir.
UZUN YAŞAM
* Evli erkekler bekar erkeklerden daha uzun yaşar ama daha erken ölmek isterler.
DEĞİŞİM ORANI
* Bir kadın kocasının değişeceği inancıyla evlenir ama erkek değişmez.
* Bir erkek karısının değişmeyeceği inancıyla evlenir ama kadın değişir.
* Kadın bir tartışmada her zaman son sözü söyler. Bu sözden sonra erkeğin söyleyeceği her şey yeni bir tartışma konusudur.
* Bir kadının gelecek endişesi evlenene kadar sürer.
* Bir erkeğin gelecek endişesi evlenince başlar.
* Başarılı bir erkek eşinin harcayabileceğinden daha fazla geliri olandır.
* Başarılı bir kadın böyle bir erkeği evliliğe ikna edebilendir.
Aşk insanın kapısını aniden çalan, kimyasını bozan bir duygudur. Aşk bilimsel olarak salgıladığı hormonlar tarafından kanıtlanmıştır. Âşık olan insanın gözü ondan başka hiçbir şey göremez; hayat onun etrafında döner. Âşık olan insanın hareketlerinde aşırılık ve bağımlılık vardır. Yaşadığı bütün olumlu ve olumsuzlular onum tarafından hiç düşünülmeden kabul görülür. Fakat aşk bittiği an gözler, kulaklar, yapılamayan istekler ortaya çıkmaya başlar. Kime âşık olduğunuzu yavaş yavaş fark etmeye başlarsınız. Ya o insanı tanıma fırsatı tanırsınız ya da terk edersiniz. Şayet tanıma fırsatı tanıyabilirseniz eğer artı ve eksileriyle kabullenebilirseniz onu "O" sevgiye dönüşür. Sevgi de ilerde hayat arkadaşlığ...