Hayatta ayak uydurmak ve her anımız gögüsleyebilimek zor bir marifettir. Herkesin çevirdiği roller, aldığı bir sahne ve senoryalar vardır.
Kimimiz bu işin hakkını veriyor kimimizde sınıfta kalıyor ya da bir çıkış noktası buluyoruz. Ben çıkış noktamı inancımda buldum. Her zaman dilimden düşmeyen dualar hayatta daha sıkı tutunmamı ve mücadele etmemi öğretti. Hepimiz hayat mücadelesinde aslında tekiz ve herkes kendi kaderini yaşar. Bir düşünün doğduğunuz gün, doğuma gittiğiniz gün, hastalandığınızda, ameliyathanede, kararlarınızda, sorunlarınızda ve öldüğünüzde…
Her zaman yanımızda olan Rabbimiz ve dualarımız değil mi? Koşulsuzca bizi seven ve hiçbir karşılık beklemeyen Rabbimiz değil mi? Gerçek sevgi ‘’ O ‘’ değil mi? O zaman dilimizden duayı ve gönlümüzden Rab Sevgisini eksik etmeyelim.
Sadece zor günlerimiz de değil, duayı her anımıza katalım. Hepimiz birbirimize içten dua edelim. Dua ile güçlenelim ve iç huzuru yakalayalım. Dua ile hastalarımıza destek olalım. Duanın mucizesine tanık olup, şaşıralım! Elimizden geldiğince birbirimize yardım edelim, sevap işleyelim. Şu kısacık günler de biribirimizin eksik taraflarını görmek yerine, güzel yanlarımızla yetinelim. Hangi dinine mensup olursak olalım hepimiz birbirimizin için dua edelim.
Sözün bittiği ver:
Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım.
‘’ Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar.’’ (Bakara Suresi, 186)