Çevremizde kadını güçlü gördüklerinde eşler veya özellikle erkeğin ailesi tarafından güçsüzleştirme politikaları:
Eleştirmek; "Bir işi yapamıyorsun, beceremiyorsun.’’
Yaptığı işin önemini küçümsemek, dalga geçmek; Bu da iş mi? Kadını devamlı suçlamak ve yıpratmak
Kadının gerek evini gerekse de çocuğunu ihmal ettiğini söyleyerek ikaz etmek
Yapmak istediklerine; mani ve engel olmak. Tek silah’’ Ama çocuklar ne olacak?’’
Asıl var olan beraberlikler sonuçlandı mı ne olacak? Asıl bu önemli bence.
Yaptığını elinden almak ve kendisi yapmak; kadının işini kendisinin yönetmeye çalışması En son kadını terk etmek
Dolaylı Güçsüzleştirme Politikaları:
Devamlı her konuda eleştirme İlişkiye mesafe koyma, küskün durmak
Kadın olarak (cinsel olarak artık beğenilmemek ima etmek ve yaklaşmak
Kadını enerjisini devamlı tüketmek ve odaklandığı işe enerji bıraktırmamak
Aile, yakın arkadaşlarını, çocuklar vs.) kullanarak baskı uygulamak İlgisini başka kadınlara yöneltmek
Biz duygusal kadınları üzen, yıpratan ve suçluluk duygusuna sokamaya yeten davranışlardır.
Hayat mücadelesiz bir yerlere gelme imkânı maalesef sunmuyor, yarının ne getireceğini bilmeden hayatımıza başkaları ne istiyor diye yaşamak son derece yanlış.
Kadın gerek maddi ve manevi yönünden güçlü olduğu sürece ayakta dimdik durup evlatlarını ve yaşamını idam ettirir. Kendi maddi imkânlarınızı kazanma fırsatı tanıyın. Devletin açmış olduğu meslek edinme kurslarına katılıp bir kimlik kazanın. Mesleğiniz varsa ve ara vermişseniz mesleğinize bir şekil devam edin.
Eleştirilere kulak vermeyin çünkü bu eleştiriler sadece sizin hayat motivasyonunuzu engeller ve kişiliğinize zarar verir. Depresyona girmenizi sağlar.Mutsuzluk sağlıksız ve hastalıkların kapısını açmaktan başka hiçbir şeye yaramaz.