İlk yaratılan nur,
İlk insan ve ilk peygamber olarak bu alemde gönderilen Hz.Adem Aleyhisselam,Arş-ı A’la da parlayan muazzam bir nur görür.
O nur bütün ihtişamıyla bir ismi haber veriyordu:
Ahmed
Âdem Aleyhisselam merakla sorar:
“-Ya Rabbi, bu nur nedir?
Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“-Bu senin zürriyetinden gelecek bir Peygamberin nurudur.
O’nun ismi göklerde Ahmed, yerde Muhammed’dir.
Eğer ‘’O’’ olmasaydı seni de yaratmazdım.”
Sahabe-İ Kiramdan Abdullah Bin Cabir R.Anh:
“-Ya Rasullah, dedi:
“Bana, Allah Teâlâ’nın her şeyden evvel yarattığı şey nedir, Söyler misin?
Kâinatın Efendisi, şu cevabı verdiler:” her şeyden evvel senin Peygamberin nurunu, Allah Teâlâ kendi nurundan yarattı. O vakit ne Levh_i mahfuz, ne kalem, ne Cennet, ne Cehennem, ne melek, ne gök, ne yer, ne güneş, ne ay, ne insan ve ne cin vardı.
İşte semayı bütün ihtişamıyla aydınlatan nur, ilk olarak Hz. Adem aleysehisselam’ın alnında parladı.
İlk insan ve ilk peygamber olarak bu alemde gönderilen Hz.Adem Aleyhisselam,Arş-ı A’la da parlayan muazzam bir nur görür.
O nur bütün ihtişamıyla bir ismi haber veriyordu:
Ahmed
Âdem Aleyhisselam merakla sorar:
“-Ya Rabbi, bu nur nedir?
Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“-Bu senin zürriyetinden gelecek bir Peygamberin nurudur.
O’nun ismi göklerde Ahmed, yerde Muhammed’dir.
Eğer ‘’O’’ olmasaydı seni de yaratmazdım.”
Sahabe-İ Kiramdan Abdullah Bin Cabir R.Anh:
“-Ya Rasullah, dedi:
“Bana, Allah Teâlâ’nın her şeyden evvel yarattığı şey nedir, Söyler misin?
Kâinatın Efendisi, şu cevabı verdiler:” her şeyden evvel senin Peygamberin nurunu, Allah Teâlâ kendi nurundan yarattı. O vakit ne Levh_i mahfuz, ne kalem, ne Cennet, ne Cehennem, ne melek, ne gök, ne yer, ne güneş, ne ay, ne insan ve ne cin vardı.
İşte semayı bütün ihtişamıyla aydınlatan nur, ilk olarak Hz. Adem aleysehisselam’ın alnında parladı.