Sapanca
Birkaç sene önce eşim ve ben Beşiktaşsın yokuşunda ışıları beklerken eşim nereye gitmek istediğimi sordu: Bende ‘’ İstanbul dışına haydi gel bir kaçamak yapalım.’’ Dedim. Ve eşim Tem otoyolu üzerinden İzmit’ten sonra Adapazarı Sapanca’ya götürdü. Sapanca gölü ve çevreleyen yeşilliğiyle adette büyülenmiştik. Hemen orada otantik bir ev kiraladık. Zaten yanımızda hiçbir şey yoktu. Sapancıyı karış karış gezmeye başladık. Uzun, düzgün sahili, temiz gölüyle o manzara karşında büyülenmiştim. Sapanca gölü sahil boyunca her türlü damak tadına uygun yemekler ve sabah kahvaltılarıyla bir harikaydı. İşin ilginç tarafı da çok ekonomik olmasıydı. Akşam eşimle gün batımını seyrettik ve akşam yemeğinden sonra evimize yakın bir eğlence yerinde doyasıya eğlendik. Hayatımda geçirdiğim en güzel ve programsız karar verilmiş bir geziydi. Daha sonra yolumuzun üzeri olan Maşukiye’ye uğradık. Yeşilin tonlarını, şelalesi, çağlayanın ve kuş seslerinin bütünleştiği bir cennet bahçesiydi. Ve oraya has kiremitte tereyağında yapılmış alabalık yedikten sonra alabalık vadisinin yukarı bölümlerine tırmandık. Sıcak çaylarımızı da yudumladıktan sonra İstanbul’a yol aldık. Sakin ve dob dolu bir hafta sonu geçirmek için İdeal bir beldedir... Tavsiye ederim.