Uyuşturucular,  insanın akıl, zihin ve vücut sağlığının düşmanıdır. Kişiyi ailesinden, işinden, toplumdan uzaklaştırıp, yalnızlığa,depresyona ,hippisel(hayvani) bir hayata  iter.   İntiharların, cinayetlerin, her türlü fuhşiyat, gasp ve anarşinin temelinde uyuşturucu vardır.Bu maddelerin en önemli özelliği ise kişiyi bu maddeler e karşı bağımlı hale gelmesidir. Uyuşturucular ilk kez alındıklarında vücutta gevşeme, rahatlama, olaylar karşısında vurdumduymazlık yaratıp aldatıcı bir keyif vererek insanın çevresinde hayali bir dünya oluşturur.

Çok kısa sürede bağımlılık geliştirerek kullanılmadıklarında yoksunluk belirtileri ortaya çıkmasına neden olur. Örneğin kramplar, titreme, çarpıntı, uyuyamama, bilinç bozuklukları, kusma, korkma, intihar girişimleri, bayılma gibi.Bağımlılarda beliren ilk olgu; akıl ve sinir hastalıkları ve arızalarıdır.

Delilik, erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felçler hezeyan (sayıklama, saçmalama, akıl dışı davranışlar ) halüsinasyonlar( hayal görme, işitme gibi ), zeka ve hafıza kayıpları.Kısaca,akıl hastalıkları, zihni ve ruhi karmaşa ve kaoslardır .
 

Genel olarak en çok kullanılan belli başlı uyuşturucular esrar,eroin ,kokain,lsd,ecystasydir.Bu uyuşturucuların alım yolları;damardan,buruna çekme ve yutma şeklindedir.
Alınan uyuşturucuların vücutta ;
 

Sindirim Sisteminde:  Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları, kanama ve yaraları, gastrit, ülser vs.
 

Karaciğer ve Böbreklerde;Organizmadan atılmasında  görev bu organlara düşmekte olup, karaciğer ve böbreklerde büyük arıza ve tıkanmalara, karaciğerde yetersizlik, yağlanma ,siroz
 

Böbreklerde büyük tahribat, albümin, kan ve idrar çoğalması, tıkanmalar ,ağır böbrek hastalıkları
 

Gözlerde: Işık ve mesafede uyumsuzluk, şaşılık gece körlüğü, göz bebeği büyümesi, küçülmesi, göz adele felci.
 

Solunum Sisteminde:  Nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve ölümler.
 

Kan organlarında: Kansızlık ,kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler .
 

Zehirlenme: Uyuşturucuların başta gelen olumsuzluğu zehirlenmeler ve bu yolla gelen ölümlerdir. İlk defa olursa HAD, tekerrür ederse "MÜZMİN ZEHİRLENME" adını alır.
 

ESRAR; Eroinmanların ilk atlama taşıdır, bu maddenin, bilhassa zekaya etki etmesi sebebiyle, 'zeka zehri' olarak da adlandırılır.Esrar kullanıldığında ağzın kuruluğu, boğazda yanma, öksürük, bulantı, kusma ve ishal görülebilir, gözbebeklerin genişler, gözün kanlanır, yüzün kızarır, kalp vurumu ve nabız sayısının artar, kan basıncının yükselir. Esrar alındıktan sonra, önce, elemle haz arasında duygu durumu değişikliği ortaya çıkar, kimi kez bunlara algı ve düşünce değişikliklerinin de eklenir. Esrar alındıktan sonra kısa süren hafif bir canlılık ve uyanıklık olur, bunu kaygı, sıkıntı ve tedirginlik dönemi izler, bu dönem geçtikten sonra duygulanma ve coşkuda haz yönüne doğru artma olabilir.Aşırı neşe ile birlikte konuşma ve hareketin artması, çağrışım ve düşünce akışının hızlanması, algılama ve tasarım gücünün canlanması ve çevreyle ilişkinin artması şeklinde duygu değişimi gözlenir.
Esrar kullananların 'iyi yolculuk' adını verdiği, 'kendini mutlu görme' durumunun her insanda ve her zaman ortaya çıkmaz, çoğu kez bulantı, kusma, endişe, kaygı, sıkıntı ve tedirginlik belirtilerinin ön planda olduğu 'kötü yolculuk' yaşanır. Görme halüsinasyonları olabilir, zaman ve mekan algısı bozul alabilir, iradenin zayıflar, cinsel sapmalarla ilgili davranışlar belirir. Esrarın diğer uyuşturuculara her zaman basamak teşkil ettiğinin unutulmaması gerekir.
 

EROİN; Beyaz, gri, koyu gri, fildişi ve kahverengi tonlarda, küçük kristaller halinde veya Un gibi toz halindedir. Uyuşturucu maddeler arasında en etkilisi, dolayısıyla da en tehlikelisi olup, morfinden iki ila on defa daha kuvvetlidir.. Eroinin, en çabuk bağımlılık oluşturan uyuşturucu maddesidir. Bir-iki denemenin, kişiyi eroin bağımlısı yapması yeterlidir. Eroin kullananlardaki belirtiler"Kalpte çarpıntı başlar, vücudu kırgınlaşır, diz, bel ve başında şiddetli ağrılar oluşur, iştahı kapanır, çalışma gücünü kaybeder. Büyük üzüntü yaşar ve buna bağlı olarak toplumla olan ilişkisini sıfıra indirir. Gözlerindeki canlılık belirtileri kaybolur, sürekli olarak dalgın halde bulunup dünya ile ilgili alakası kalmaz. Yaşayan bir ölüden farksızdır ve tüm bu olumsuzluklardan kurtulabilmek için tek kurtuluşunun eroin olduğunu düşünür".
 

KOKAİN; . Kokainin renginin beyazdır, Asit borik veya Sodyum bikarbonat gibi beyaz toz maddelerle karıştırılarak saflığının bozululur. Kokainin, burundan çekilerek ve nargile aracılığı ile kullanılır, kuvvetli uyarıcı olduğu için sinir sistemi üzerinde anında etki eder.Yüksek doz alımında ölüme götürebilir. Kokain burundan çekme ve damara enjekte edilerek vücuda alınır. Az miktarda alınan kokainin coşku, taşkınlık ve neşe verdirir, miktar çoğalırsa, çeşitli algı yanılmaları görüldüğünü ve özellikle dokunma halüsinasyonları çok sık olur , vücutlarının üzerinde, derilerinin altında kurtlar yürüdüğünden ifade ederler. Kimi kez sinema şeridi gibi geçen renkli, hareketli görme halüsinasyonları olur. Bilinç bulanıklığı görülebilir. Kişilik ve karakter değişmeleri ortaya çıkar. Toplum ve ahlak dışı davranışlar görülürülebilir. Kokainin, burundan çekildikten kısa süre sonra merkezi sinir sistemini uyarılır "Kalp vurum sayısı, kan basıncı ve solunum artar. Hareket çoğalır. Kaslarda gerilme ve kasılmalar olabilir. Bir süre sonra kokainin, merkezi sinir sistemi üzerinde uyuşturucu etkisi olur. Kokain alanlarda bulantı ve kusma görülür. Uzun süre burundan kokain kullananlarda, burun çekme biçiminde bir tik yerleşir. Ayrıca sürekli burun sıkıntısı ve nezle durumu görülür. Uzun süre bağımlı halde kullananlarda  burun deliklerini ayıran bölme delinebilir,iştahsızlık, zayıflama, uykusuzluk, mide bağırsak bozuklukları ve cinsel gücün azalması gibi belirtiler ortaya çıkar. Bedensel çöküntü olur. İleri derecede kokain kullananlarda, 'trip hali' denilen garip haller ve psikolojik bozukluklar meydana gelir, Örneğin, kullandığı maddenin suç olduğunu bildiği için, devamlı suretle takip edildiğini, evinin kapısında polisler olduğunu düşünür ve hatta gördüğünü sanır. Eğer kokaini biterse yoksunluk belirtileri başlar, maddenin rengi beyaz olduğu için, gördüğü her beyaz noktaya elini dokundurarak ağzına veya burnuna götürür. Hatta bu yaptığı dokunma işini daha da abartabilir, 'ben buraya daha önce kokain koymuştum' deyip, kapı kolunu dahi söküp içine bakar, bu ve buna benzer akla-hayale gelmeyecek bir çok trip hali vardır.
 

ECSTASY;Amfetamin türevi bir ilaçtır. Tehlikesi, vücudun bilinç altındaki koruma mekanizmalarını etkisiz hale getirmesidir. Yorgunluk , açlık ve susuzluk hislerini de bastırır.Kas ağrısını bloke ederek insanın vücut sistemini yanıltır.Yoğun aktiviteye geçiş yapan kişinin(dans ,seks gibi) vücut ısısı  normalden 42 dereceye kadar yükselebilir. Vücut, su içmekle dahi tekrar düzelemeyecek kadar büyük ölçüde su kaybına uğrar, bunun sonucunda kalp ve yüksek tansiyon sorunları, yüksek ateş ve şok etkileri, kalp ritminde bozukluklar ve merkezi krampların görülür.Uzun süre bu hapı kullanan bağımlılarda, sinir hücrelerinde tekrar düzelmeyen hasarlar ve kas yapılarında arızalar meydana gelir, vücudun doğal salgılarının kana daha çok karışması sebebiyle karaciğer ve böbreklerin tıkanarak işlemez hale gelir, beyinde rahatsızlıklar, yüksek tansiyonla beyin kanaması, düşük tansiyonla bayılmalar hatta ölümler görülebilir
 

LSD (Lisergic Acid Dietilamide); İlk alındığında, aldatıcı tesir ile, beynin süratle çalışmasını sağlayarak, "kişi o andan itibaren, kendini rüya aleminde zanneder. Ne var ki bu renkli rüya alemini bir umursamazlık ve donukluk hali takip eder. Bu durum, yaklaşık 10-15 saat devam eder. Ağızdan salyalar akmaya başlar, dil peltekleşir, her şeye razı olma hali görülür. Aldatıcı halin sona ermesiyle artık rahatsızlık başlar. Baş dönmesi, göz kararması, bitkinlik, sindirim organlarında bozukluk, kusma, baş ağrısı ve uykusuzluk başlar. Beynin çalışması imkansızlaşır. Kişi bu kötü durumdan kurtulmak için tekrar LSD almak ister.Sonuçta kısır bir döngüye girmiş olur kişi.

OP.Dr.DOĞAN YILDIRIM